Bitlis Şehri

Coğrafyacı
3 min readApr 10, 2021

--

Bitlis’in bulunduğu mevki tarih boyunca coğrafi özellikleri ile yakından ilgilidir. Zira Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu’yu birbirinden ayıran Güneydoğu Toroslar geçilmesi oldukça güç bir mânia halindedir. Hâlbuki Bitlis şehri bu dağlık ve geçilmesi güç engeli, nispeten darlaşmış olduğu bir sahada, insanların asırlardan beri kullandıkları yolun geçmesine imkân veren bir vadi üzerinde yer almıştır. Şehir bu sayede Mezopotamya düzlüklerinden Doğu Anadolu, Kafkas ve İran’a ulaşan en kestirme güzergâh üzerinde bulunur. Şehrin içinden Botan Çayı’na karışan Bitlis Çayı geçmektedir. Şehir deniz seviyesine göre 1400 -1500 metre yükseklikte kurulmuştur. Şehir tarih boyunca kuzey — güney istikametinde giden ticari kervanların geçiş güzergâhı olmuştur. Şehir merkezi, tarihi kalenin etrafında temerküz etmiştir.

Bitlis şehrinin tarihi çok eskiye gider. Bazı kaynaklara göre şehir Romalılar tarafından kurulmuş ve daha sonra Bizanslılara intikal etmiştir. Daha sonra İslam devletlilerinin (Emeviler, Abbasiler) hâkimiyetine girmiştir. Bitlis şehri coğrafi konumundan dolayı, sınır boyu şehri olarak bir uç bölgesi olarak koruyucu vazifesini görmüştür. Türklerinde Anadolu’ya yerleşmeye başlamalarından sonra şehir, Selçuklu hâkimiyetine girdi. Ancak şehir birkaç kez daha el değiştirmiş, Eyyubiler, Harzemşahlar, Moğollar, Karakoyunlular ve Akkoyunluların işgaline uğramıştır. Özellikle, Moğol işgalinden sonra şehir tahrip olmuş, şehrin kalesi de zarar görmüştür. Ancak buna rağmen, dönemin coğrafyacıların tasvirlerine göre şehir, meyvelerin bolluğu ve tatlılığı ile nam salmıştı. Daha sonra Osmanlı ve Safeviler arasında birkaç kez el değiştiren Bitlis, 1534’de kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır.

17. yüzyıl Osmanlı coğrafyacılarından Evliya Çelebi tasvirlerine göre Bitlis’in kale içinde 300 ev yer almış olup, surlarsa çevrilmiş kalede de iki tarafı demir kapılı bir çarşı ile bir bedesten ve pazar, ayrıca birkaç yüz ev bulunuyordu. Kale dışında ise, on yedi mahalle halinde yayılan şehirde toprak örtülü ve bahçeli 5000 ev vardı. Yapılan araştırmalara göre 19. yüzyılda Bitlis’in nüfusu 20 ile 30 bin arasındadır. Bitlis şehrinde, o döneme göre fazla sayılabilecek ölçüde nüfus toplanmasının mümkün olabileceğini ortaya koymaktadır. Mesela yüzyılın ortalarında Bitlis’e uğrayan gezginler hanlar, köprüler, hamamlar ve şehrin sokaklarına ait tasvirler olduğunu zikreder. Bu nedenle Bitlis’e uğrayan gezginler “muhteşem Bitlis” tabirini kullanır ve aynı şekilde şehrin canlılığını anlatır. Bu dönemde geleneksel sanayi de gelişmiştir. Şehir içinden geçen derelerin yanında değirmenler ve debbağhaneler sıralanıyordu. Renkli pamuk bezleri ve halı üretimi de ilerlemişti. Bitlis Vilayet Salnamesindeki bilgilerden, o yıllarda Bitlis’te elli boyahane bulunduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca boya, tütün, mazı, kitre zamkı, ceviz kütüğü, cehri boyası ve bazı hayvan ürünlerini çeşitli yerlere gönderen önemli bir ihraç merkezi durumundaydı. Bazı araştırmacılar Bitlis’te 8300 ev, 2 han, 907 dükkân, 3 hamam, 200 çeşme, 15 câmi ve 25 mescit bulunduğunu yazmaktadır.

Birinci Dünya Savaşı ve Rus işgalinden sonra Bitlis’te hayat canlılığını kaybetmiştir. Nitekim 1927’de yapılan nüfus sayımına göre şehrin nüfusu 9050’ye kadar düşmüştür. 1936 yine vilayet merkezi olan bitlis, 1950’den nüfusu artmaya başlamıştır. 1950’de 15 bin ve 1990’da 38.130’a ulaşmıştır.

Ulucami’nin dışında kalan ve daha yüksekte bulunan seyrek planlı olan saha, Nemrut dağından buraya kadar akan lavların Bitlis çayı tarafından yarılması sonucunda meydana gelen taraça düzlükleri üzerinde yayılır. Çoğunlukla tek katlı, sıkışık ve düzensiz bir yapı gösteren çarşının şehrin en alçak kesimini işgal etmesine karşılık, İdarî merkez kalenin kuzeyindeki Gökmeydan denilen yüksek bir düzlükte yerleşmiştir. Bunun sonucunda da İdarî merkezle ticaret merkezi, Türkiye’nin başka şehrinde pek rastlanmayan bir şekilde birbirinden ayrı düşmüştür. Sonradan İdarî merkezin çevresinde de daha küçük bir iş merkezi oluşmuştur.

Şehrin coğrafi konumu ve topoğrafyası, Bitlis şehrinin biçimlenmesinde ve gelişme doğrultusunda en önemli rolü oynamıştır. Bitlis için ancak kuzey-güney doğrultusunda gelişme söz konusudur. Doğu ve batıdan ise yerleşime pek imkân vermeyen eğimlerle sınırlanır. Günümüzde dört mahalleden oluşan Bitlis, eski önemini büyük ölçüde kaybetmiştir. Şehirde aynı zamanda sıcak su kaynakları vardır. Cumhuriyet döneminde iki un fabrikası kurulmuş, bir sigara üretim tesisleri kurulmuştur.

Kaynak: Metin Tuncel. (1996). Bitlis Şehri (Tarihi Coğrafya Açısından Yaklaşım). Coğrafya Araştırmaları Dergisi, Sayı 4, s. 101–110. Ankara.

--

--